BA R O B A Ş K A N L I ĞI
''Kanun'' adına değil ''Hukuk'' adına yemin
ederek başlanan bir mesleğin mensupları olarak;
Avukatlık Kanunu ve yürürlükte bulunan Ulusal
ve Uluslar arası mevzuata rağmen,avukatlara,barolara ve savunma mesleğine
yönelik saldırıları kaygı verici buluyoruz.
Avukatların soruşturulması ve kovuşturma
sürecine ilişkin, Avukatlık Kanunu, TCK ve CMK da mevcut düzenlemeler hiçe
sayılarak,avukat bürolarının usul ve hukuk kuralları hiçe sayılan yöntemlerle
gözaltına alınmaları ve şiddete maruz kalmaları savunma adına kaygı verici ve
kabul edilemez niteliktedir.
Avukatın,hukuk ve yasa tanımaz saldırılara
maruz kalabildiği bir yerde, kişi güvenliği hakkından ve özgürlüklerden söz
edilemez.
Adalet devletin temeli, savunma da adaletin
temelidir.Avukat yoksa adalet de yoktur!..
Şimdi: savunma;barolar üzerinden,hukuk aracı
kılınarak, sistematik ve yoğun fakat haksız,dayanaksız ve insafsız bir baskı ve
tasfiye girişimi ile karşı karşıyadır. Bu girişim; evrensel hukuk ilkelerine,
başta Anayasa kanunu, Türk Ceza kanunu olmak üzere bütün mevzuata ve hatta
ahlaka aykırıdır.
Bu saldırı yalnızca İstanbul Barosu'na ve
savunmaya değil, yargının bütününe yapılan bir saldırıdır. Barolarımız bu
saldırı karşısında İstanbul Barosu ile eksiksiz bir dayanışma içerisindedir.
Biz aşağıda imzası bulunan Ege ve Marmara Baroları olarak;
Türkiye'nin bütün hukukçularını, hukuk kurumlarını, yargının kurucu unsuru içinde yer alan kişileri, bu kişilerin oluşturduğu tüm örgütleri,savunmayı savunmaya çağırıyoruz. Bu kapsamda, İstanbul Barosu'nun 17.Mart.2013 tarihinde toplanacak Olağanüstü Genel Kurulu'nun bu amaçlara uygun sonuçlar doğurmasını bekliyor ve inanıyoruz.
Avukatlık mesleği her geçen gün artan ve kangrenleşen sorunlarla karşı karşıyadır.
Avukatlık mesleğinin desteklenmesi ve mesleğin icra edilmesinde yaşanan ağır sorunlar mutlak suretle ve ivedilikle çözülmelidir.
Bizler, Ege ve Marmara Baroları olarak mesleğin güncel ve ağır sorunlarının çözümüne yönelik ortak çaba ve çalışmaları ivedilikle gerçekleştirmekte ve önümüzdeki süreçte bu alanda yoğun çalışma yapmakta ki kararlılığımızı bir kez daha ifade etmekteyiz.
Bizsim ideallerimiz, der düşünce ve inancın
barış içinde yaşadığı,adaletin hakim olduğu,insanların düşünce ve inançlarından
dolayı baskı ve zulme uğramadığı bir ülkede yaşamaktır.
Bu ideal, adalete inanmış, hukuktan yana taraf olmuş, ortak değerlerimize sahip çıkan anak farklılıklarımızı da kabul ederek abideleştiren bir hukuk anlayışı, bağımsız ve güçlü bir savunma ile gerçekleşecektir.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.